Taşınacak Yükler Pardon Yapılacak İşler Listesi

Geçenlerde elime geçmişte kendime yazmış olduğum bir “Yapılacaklar Listesi” geçti.  İlk fark ettiğim şey birçok aksiyonun tamamlandığı ama yanına “tık” atılmadığı oldu. Daha sonra fark ettiğim ikinci şey, bazı eylemlerin yapılmadığıydı.

Eminim herkes hayatında en az bir kere de olsa bir sebeple bir “Yapılacaklar Listesi” yapmıştır. Bu bir pazar/market alışverişi olabileceği gibi, akademik kariyer süreci de olabilir. İş hayatında herkesin bir şekilde zaten hep “Yapılacaklar Listesi” ve kendine göre bir yazma-takip sistemi vardır. Herkes elle yazmayabilir. Kimisi bunları akılda tutmayı tercih eder. Kimisi ise güncel teknoloji ile cep telefonu ya da laptop gibi bütünleşik öğeleri kullanan sistemlerle oluşturup takip eder.  Siz nasıl tutuyorsunuz? 

Bu arada en son ne zaman “Yapılacaklar Listenizi” oluşturdunuz?

Şu an sizden o son listeden bir önceki listeyi gözünüzün önüne getirmenizi istesem, kendinizi oradaki eylemlerden hangilerini tamamlamış olarak bulursunuz? Ya da hangilerini tamamladığınızı ve bıraktığınızı görürsünüz.

Bu noktada aklıma bir hikâye geldi.



Geçmiş ve geleceğin o sonsuz zamanı oluşturduğu, dünyanın en tuhaf kıtasının en bereketli coğrafyasında ve o coğrafyaya ait en ilginç ülkesinin en güzel yerinde yaşayan bir insan varmış. Bu insanın zaman içindeki yolcuğu da tıpkı diğer insanlar gibiymiş. Her gün yeni yaşına bir gün katmaktaymış. Ve bugün bu ilerleyen yaşından geçmişine doğru baktığında doğduğu o ilk dakikalardan itibaren hayatında bir şeylerin hep eksik kaldığını, tamamlan(a)madığını fark etmiş. Sonra kendini bunun nedenleri üzerine düşünmeye bırakmış.




Acaba bunlar mıydı onun kendisini hep eksik hissetmesine neden olan şeyler... Herkesin kendisini eksik hissettiği zamanlar olmaz mı ? Bizim insanımız da kendi eksikliklerine bütünsel bir çerçeveden baktığında, bu eksiklerle hayatında tamamlanmamış eylemler arasındaki ilişkiyi fark etmiş.

Az ilerde gözüne bir eşek çarpmış. Eşek o kadar yüklüymüş ki, eşeğin yükünün ağırlığını kendinde hissetmiş. Bir yorgunluk, bir tatminsizlik ve bir başarısızlık dürtüsü omuzlarına binmiş, tıpkı eşeğin yükleri gibi. O an bu dürtünün tamamlanmamış işlerin ve tatminsiz eksikliklerin arkasından geldiğini fark etmiş. Bir ara eşeğin üzerinden yüklerin tek tek alınmaya başladığını izlemeye başlamış. Her bir yükün eşeğin üzerinden kalktığında, eşeğin yüzünde tatlı bir tebessüm ortaya çıkmış. Yüksüz kalan eşeğin rahat hareketlerinin arkasında keyifli bir anırma sesi gelmiş. Bir an için o ses bir filtreden geçmiş ve insanın anlayacağı sözlere dökülmüş ve duyduklarına inanamamış insanımız:

“Hey sen! Eksiklerin olmasa ve her şeyi şu an itibari ile tamamlamaya başlarsan omuzlarındaki yüklerin yerine neye sahip olursun? ”

O an sanki omuzlarına bir şey olmuş! Gücü yerine gelmiş ve dünyanın en tuhaf kıtasının en bereketli coğrafyasının, o en ilginç ülkesinin o en güzel yerinde kendisine bir “Yapılacaklar Listesi” yapmış. Sonra bir hayal kurmuş: Liste tamamlandığını görmüş. Görmesi ile gözünün gözünün önünde bir kapının açılması bir olmuş. Bir de o kapıdan giren kendisini görmüş yeni bir ülkeye, yepyeni bir coğrafyaya ve belki de yeni bir kıtaya geçmek üzere….


Kemal Başaranoğlu
Profesyonel Erickson Koçu
kemalbasaranoglu@gmail.com
Facebook Turuncu Yeşil Koçluk Eğitim Danışmanlık
Linkedin Turuncu Yeşil Koçluk Eğitim Danışmanlık
www.tykocluk.com

Etiketler: , , , , , , , , ,