Yeni İnsan 4.0

Balıkçıların canlı balık diye bağırdığını duymayan ya da bilmeyen yoktur değil mi? Bir gün yaşlı bir amca bu şekilde bağıran bir balıkçıya, “Evladım, balık taze mi?” diye sormuş. Adam istifini bozmadan “Canlı diyorum ya amcacığım...” demiş. Amca da, “Evladım ben de canlıyım ama sence ben taze miyim?” diye cevap vermiş.

Canlı olmak bizlere verilen bir hediye. Zaman zaman etrafınızdaki canlıları gözlemlediğiniz olur mu? Diğer insanları, doğayı, hayvanları, toplumları, … vs. Ya da belki kendinizi. Neleri doğru yaptığınızı ya da neleri yanlış yaptığınızı? Neleri sevdiğinizi ya da sevmediğinizi gözlemlemek biz canlılara verilen en büyük hediye... Tam bunları düşünürken, cep telefonumdan bir ses geldi, bir mesaj. Mesajı gördükten sonra keşke bir cep telefonunu bir kez aldığımızda kendi kendini donanım ve yazılım olarak sürekli olarak güncelleyebilse diye düşündüm. Düşünsenize, yarın bir telefon üreticisi yeni model bir cep telefonu ortaya çıkarır ve “bu telefon kendi kendine gerek donanım gerekse yazılım olarak güncelleyebilecek yetenektedir. Bunun için yapmanız gereken tek şey ona kaliteli zaman ayırarak onunla ilgilenmeniz” olduğu söylese, ne güzel olurdu değil mi?... Günümüzde her gün teknolojinin geliştiği ve dünün yenisinin bugün eskidiği bir ortamda bu bir hayal değil mi?




Şimdi şöyle biraz geçmişe gitmeye ne dersiniz? Daha anne karnına ilk düştüğünüz o ana odaklanın. Yani o ailenize gelecek büyük hediye olan kendinize.  Dokuz ay boyunca aslında her gün her dakika fiziksel olarak (donanımsal) olarak geliştiniz. Aynı zamanda doğuma kadar da zihinsel (yazılım) gelişiminizi de sevgi ile tamamladınız ve İnsan 1.0 versiyonu olarak, diğer bebeklerle benzerlikleriniz olsa bile (bakıma ihtiyaç duyma, açlık, altına yapma,..vs) kendinize özel ve diğerlerinden benzersiz olarak (her bebek aynı miktar ile doymaz, her bebek aynı şeye gülmez,..vs) dünyaya geldiniz.

İlk etapta ebeveyn desteği ile fiziksel olarak geliştiniz ve büyüdünüz. Fiziksel büyüme aileden gelen birtakım davranışlar, değerler ve inançlar tarafından zihinsel gelişiminizin temelini oluşturdu ve yazılım olarak da sizlere 2. versiyon yüklenmiş oldu. Ailenin haricinde içinde büyüdüğünüz büyük aile, sosyal çevre, toplum, ... size bu versiyonun 2.1 – 2.2 gibi alt kırılımlarını küçük küçük güncellemeler şeklinde ulaştırdı.

Gün geldi, büyüdünüz fiziksel olarak kendinize yetmeye başladınız. Kendi yemeğinizi hazırlayabilir, kişisel bakımınızı yapabilir, hatta öyle ki gelirinizi bile kazanabilir, …vs oldunuz. Sistem fiziksel olarak kendini sürekli yenilerken zihinsel gelişim de durmaksızın değişti, gelişti. Bu gelişim kimi zaman zorunluluktan, kimi zaman istekten, kimi zamansa farkındalıktan oluştu. Zira artık sizin de kendinize ait, ailenizden bağımsız bir ortamınız oluştu. Bu ortamda kendi varlığınızı gösterme ihtiyacı duydunuz. Donanım ve yazılım olarak artık 3. versiyonundasınız. Ama bir farkla, bu versiyon özellikle zihinsel tarafta daha önceki versiyonların (2.0- 2.1- …vs)   bir takım hatalarını (bugları) da beraberinde getirmekteydi. Neydi bu hatalar; ebeveynler tarafından ya da içinde bulunduğunuz toplum tarafından sizlere aktarılan size ait olmayan ama sizinmiş gibi kabul ettiğiniz düşünceler, inançlar, kısıtlamalar,.. Bunları kabul etmekle kalmadığınız gibi şiddetle ve inançla sizinmiş gibi kendinizle taşıdınız. Bunlar bir virüs gibi sizinle geçmişinizden bugüne kadar taşındı ve bugünden de geleceğe doğru bilinçsiz bir şekilde taşınacak. Bunların neler olduğunu bulmak için şu soruları kendinize sorun. Gerçekten istediğiniz işi mi yapıyorsunuz? İstediğiniz çalışma günleri ve saatlerinde mi mesaidesiniz? İstediğiniz kişi ile mi berabersiniz? İstediğiniz için mi çocuğunuz var/yok? İstediğiniz bir toplumda mı yaşıyorsunuz? İstediğiniz insanlarla mı berabersiniz? İstediğiniz ve inandığınız partilere mi oy veriyorsunuz?...vs

Kimi zaman bu virüsler bir önceki versiyonunuzda (2.0) sizi hem fizik olarak hem de zihinsel olarak çökertti.  Siz tekrar ayağa 2.xx versiyonunuz ile kalktınız. Kimi zamansa bu virüsleri bir koruma kalkanı olarak düşündünüz ve bunları bugününüze kadar taşıdınız, bunun sizi nerede ve nasıl koruyacağını bilmemenize rağmen.

Düşünün yok mu çocukluktan gelen, nedeni ve size ne sağladığını bilmediğiniz ama yaptığınız hatta kimisi tuhaf olan şeyler? Bu noktada aklıma birkaç örnek geldi bile:
·      yaz-kış her sabah ılık bir duş alarak güne başlamak
·      araç kullanırken ara ara elini cama dokundurmak
·      hayatının istediği gibi olamayacağını her sabah söyleyerek güne başlamak
·      yatmadan önce okunan dualar
·      .…


Bu yazıyı okuduktan sonra kendinize bir zaman ayırın ve rutin olarak tekrarladığınız şeyleri ve bunların yanına bunları yapmanın size ne sağladığını not edin. Aynı zamanda bunu yapmanızı kim söyledi ise bu kişinin adını da yanına yazın. Sonra da ne zamandan beri bunu yaptığınızı düşünün...



Kendinizin 3.0 versiyonunun tüm özelliklerinin farkına vardınız. Bunun farkına varınca kendinizi gözlemlerseniz ve bir metaforla bu 3.0 versiyonunuzu tanımlarsanız, ne olurdu? Bu versiyonu değerlendirmeye kalktığınızda, neler görür, kendinize neler söyler ve nasıl hissedersiniz? Bu versiyonda olmak sizin yaşamda varoluş nedeniniz ile ne kadar örtüşür?

Bu 3.0 versiyonunun farkındalığını size verilen bir hediye olarak kabul ederseniz, kendi ilk öz versiyonunuz olan 4.0’ı, nasıl bir hediyeye dönüştürmek istersiniz?

Yeni İnsan 4.0 için fiziksel ve zihinsel tüm kaynaklarınızı gözden geçirip, canlılığınıza tazelik katacak güncellemeye nereden başlamayı düşünüyorsunuz?

Gezegen üzerindeki pek çok insan 
aslen olduğu kişi olamadığı için acı çekiyor.
Shaman Durek


Kemal Başaranoğlu
Profesyonel Koç
kemalbasaranoglu@gmail.com
Facebook Turuncu Yeşil
Linkedin Turuncu Yeşil
www.tykocluk.com

Etiketler: , , , , , , ,