İrade öğrenilebilir bir beceridir....

Her türlü beceriyi tuğlalara benzetirim. Renkleri, dokuları, sertlikleri farklı olsa da hepsinin birleşimi değerlerimizle beraber kimliklerimize giden yolu oluşturur.

Stanford Üniversitesi’ndeki bilim insanlarının 1960’larda yaptıkları deneyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Dört yaşında bir grup çocuk, şekerlemelerin bulunduğu bir odaya alınıyor. Bu çocuklara 15 dakika bu şekerlemelere dokunmamaları ve bunu başaranlara 2 katı miktarda şekerleme verileceği söyleniyor. Araştırmacıların odadan çıkması ile bir grup çocuk hemen şekerlemelere dalmaya başlıyor. Deneyin sonucunda çocukların sadece %30’u 15 dakika bekleyebilme sabrını gösteriyor. Daha sonra devam eden araştırmalar gösteriyor ki, bu %30 dilimindeki çocuklar irade becerilerini yaşamlarının her alanına yansıtmasını beceriyorlar. Aslında bu oranın düşük olmasının sebebi insan beyninin ön bölümlerinin(görsel) çocukluk yaşlarında henüz yeterince gelişmemesinden kaynaklanmaktadır. 




Günümüz koşulları artık herkesi tükenmişlik noktasına getirdi. Dünyada olanlar, ülkemizde olanlar, ekonomik sıkıntılar, trafik sıkıntısı, iş ortamlarında egolar, tatminsiz hayatlar, işsizler, üniversiteli işsizler, üniversiteli kariyersizler, evli mutsuzlar, bekar mutsuzlar, … vb. gibi. Artık kimi zaman hiç olmadık insanların bile patladıklarını görüyoruz! Ve şöyle ifade ediyoruz: “Melek gibi adam/kadındı. Nasıl da bu hale geldi, çıldırdı?”.

Aslında bunun açıklaması da Case Western Üniversite’sinde bir grup araştırmacı tarafından 1980’lerde yapıldı. İki grup denek seçildi. Deneklere bir öğün atlayarak araştırmaya gelmeleri istendi. Deneyin amacının ‘’tat algılarını test etmek olduğu’’ her bir öğrenciye anlatıldı. Ama asıl amaç bu olmayıp, irade kontrolü yapmaktı. Yiyecek bir grup için taptaze kurabiyeler iken, diğer grup için turptu. Yani her grubun tam olarak ne yiyeceği seçilmişti. Bir gruba sadece kurabiyeleri yemeleri diğer gruba ise sadece turp yemeleri söylendi. Kurabiye grubuna seçilenler için bu talep oldukça normal görülürken, turp grubu durumdan oldukça rahatsız idi. Bu arada turp yiyenlerden bazıları yasak olmasına rağmen kurabiyelere dokundular, yemediler ama ellerine aldılar, kokladılar. Bunlardan bazıları kurabiyeleri yerine bırakırken parmaklarına bulaşan çikolatayı yaladı. Bilim insanları içeri girdiklerinde turp yiyenlerin iradesinin oldukça zorlanmış olduğunu gördü. Deneyin bir sonraki aşamasına geçildi. Her bir katılımcıya, yenilen besinlerin kendilerinde bıraktığı duygusal izlerin kaybolması için 15 dk. beklemeleri gerektiği ifade edildi. Ve bu bekleme süresi için kendilerine bir bulmaca verildi. Çok kolaya benzeyen ama aslında çözümü olmayan bir bulmacaydı bu. Turp tüketenler kurabiye tüketenlere göre bu deneyde %60 daha kısa sürede pes ettiler. Hatta turp tüketenlerden biri araştırmacıları da çok kötü bir şekilde de tersledi! Araştırmacılar daha sonra şu sonucu çıkardılar:

“İrade yalnızca bir beceri değildir. 
Kol ve bacaklarınızdaki kaslar gibi bir kastır. 
Çok çalıştığı zaman yorulur, 
dolayısıyla başka işlere daha az gücü kalır.”




Peki siz 2017 yılına gireceğimiz şu sayılı günlerde, kendi iradenizi dengeli kullanmak için iradenizi nelere ve hangi oranlarda paylaştırmayı planlıyorsunuz?


(Lütfen kendi başlıklarınızı oluşturun)



Her dinde olan orucu örnek alalım. Sinan Canan hocamızın da belirttiği gibi, mükafatı gelecekte ve hatta bu dünyanın ötesinde olan bir ödül için insanlar kendilerini saatlerce orucun kuralları içinde tutmaktadırlar. Bir anlamda sürüngen beyinlerine hükmedebilmektedir. Kendinize küçük başarı noktası olacak bir kurabiye seçerseniz, hangi noktadan yola çıkmayı değerli bulursunuz? Bu konuda hedefleriniz nelerdir?

Profesyonel koçluk hizmeti ile kendi iradenizi güçlendirmeye ve geleceğiniz için yeni bir tuğla koymaya ne dersiniz?

''Kendime yolculuk yapmayı çok sevsem de 
kendime daha önce sormadığım soruları bulup sorması 
sanki beynimin içinde daha önce hiç çalışmamış sinirleri tespit edip onları harekete geçiriyordu. 
Bu sorular insanın kendisine, 
zihnine ve hayallerine yaptığı bir yolculuğun 
adeta temel taşları. '' 
Mühendis ve müzisyen bir koçluk alandan

Kemal Başaranoğlu
Profesyonel Koç
Turuncu Yeşil Koçluk
kemalbasaranoglu@gmail.com
Facebook Turuncu Yeşil
Linkedin Turuncu Yeşil

Etiketler: , , ,