Eğitime Karşı ya da Eğitimin Yanında Koçluk!




Bugün kurumların bütçelerinde önemli bir kalem olan ve aynı zamanda her yıl yüzlerce ya da binlerce kişiye sundukları kişisel gelişim eğitimlerden bahsetmek istiyorum. Eğitim kelime anlamı olarak bir kişide bir beceri yaratmak için bir başkası tarafından bilgilendirilmedir. Sürece bakınca iki temel nokta bulunmaktadır.
-          Bir kişi bilgisini aktarır.
-          Diğer kişi bilgiyi dinleyerek, izleyerek ve kimi zaman tecrübe ederek öğrenir.

Sürecin kritik noktaları ise, eğitime katılacak kişinin istekliliği, edinilen bilginin eğitim sırasında öğrenilmesi ve özümsenerek hayatın içindeki ilgili alanlara dahil edilebilmesidir. Bunların tam olarak gerçekleştirilememesi eğitimin başarısını düşürmektedir.

İş hayatına girdiğim yıllarda, kurumlar çalışanlarını öncelikle eksik olduğu tarafları geliştirmesi için (neyse ki, artık eksik taraf yerine gelişime açık taraflar ile uğraşılmaktadır) eğitimlere gönderirlerdi.  Ayrıca kurumun çalışanını kendi bünyesinde çalışmaya devam ettirebilmesi için İnsan Kaynakları birimlerinin en temel enstrümanlarından biri eğitim idi. Zira kurumlar çalışanlarına bu eğitimlerle ‘değerli’ olduklarını hissettiriyorlardı.

Aslında çalışanlar için her bir eğitim bir ‘es’ vermek ya da nefes almak olsa da içerik ne olursa olsun, çalışanların şirketten uzak bir otelde, şirket içinde belki hiç kesişmediği biri ile aynı eğitime girmesi, öğlen yemeğini otelin restoranında alması farklı bir motivasyon ve tatmin olarak çalışana dönmekteydi.

Bu eğitimlerin bazıları ise sadece yönetim kademelerine geleceklere ya da yönetim kademelerinde olanlara verildiği için, bu eğitimlere katılma şansını yakalayanlar için ciddi bir tatmin, kurum tarafından değerli görülmüş olmak ve gelecek vaad eden potansiyel olarak algılanma söz konusudur. Bunun sonucu kurum için adanmış, şirketine öncelik veren ve sadık çalışan profilleridir.

Bugün geldiğimiz noktada, kurumlar stratejilerini ekonomik sebepler göz önünde bulundurularak hala eğitim yönünde tercih yapmaya devam etse de (zira 10-20 kişinin tek bir seansta aldığı eğitim bedeli ile kimi zaman sadece bir kişi belirli bir süre koçluk hizmeti alabilir), durum artık geri dönülmez bir değişime girmiştir. Eğitimin tek başına kişilerin gerek davranışlarında gerekse performanslarında istenilen sonuçlar vermediği tespit edilmektedir.

Yapılan araştırmalara göre sadece eğitim verilmesi geçici bir performans artışına neden olmaktadır. 





Bu şema eğitim sonrası artan bir performans ve davranış değişikliği ile nasıl sonuçlanabilir?


Koçluk bir sihirli değnek mi?





Yukarıdaki şemada da görüldüğü gibi koçluk çok önemli ve değerli bir çalışma… Eğitim sonrası alınan koçluğun performansa gerek sonuç gerekse davranış olarak yansıması 88% olarak ölçülmüştür.

Sihirli bir değnek olarak koçluk





Bu listedeki örnekler bir koç tarafından ya da koçluk sürecinin getirilerini hayatında davranışa dönüştürmüş biri tarafından rahatlıkla arttırılabilir.

Yukarıdaki liste göz önünde bulundurulduğunda, var olan Y jenerasyonu ve gelecek jenerasyonlar için koçluğun düz bir eğitimden daha değerli olduğu fark edilebilir. Zira Y ve sonrası jenerasyon kendini keşfetmeye çalışan ve sınırlarını görmek için zorlayan bir jenerasyondur (*).


Bu yazıda sadece eğitimleri koçlukla destekleyin demiyorum aksine bağımsız olarak koçluk alınabilir ve alınmalıdır da demek istiyorum. Bu sayede gerçek ihtiyaçlar ortaya çıkar. Eğitim yerine başka ihtiyaçlar da söz konusu olabilir (mentörlük, terapist ya da diğer uzmanlıklar, ...).


‘Artık süreci paket eğitimlere bırakmak yerine kurumun ihtiyacı olan konuların belirlenerek kurumlara koçluk destekli özel eğitimler ya da atölye çalışmaları (deneyimleme ve sonuçları alma açısından eğitime göre çok daha sonuç odaklı) yaparsanız, sizce kuruma mevcut eğitim katkısına göre ne kadar daha fazla katkı sağlarsınız?



Son söz beyaz yaka çalışanlar için… 
Her şeyi içinde bulunduğunuz kurumdan beklemeyin. Kendinize şunu sorun:

‘Kendimi tanımak, limitlerimi aşmak, üzerime yapıştırılan etiketlerden doğru olmayanlarından sıyrılmak (dinleme, iletişimi, empati, özgüven, ... vb. düşük gibi), kendime en iyi ve en uygun olan koşulları sağlamak için 
bir koç ile çalışmaya değer mi?

Yolunuz açık, yolculuklarınız keyif dolu olsun…


(*)İnsan davranışının gelişim, değişim ve karmaşıklığında yaşayan bir model: Spiral Dinamikler

Kemal Başaranoğlu
Profesyonel Koç
Turuncu Yeşil Koçluk
kemalbasaranoglu@gmail.com
Facebook Turuncu Yeşil
Linkedin Turuncu Yeşil


Etiketler: , , , , , , , , ,