Üzerimize yapışan etiketlerimiz... İnançlar 1...


Bugün “ETİKETLER”imiz üzerine konuşmak istiyorum.

Herkesin anıldığı bir takım sıfatları ya da kelimeleri vardır değil mi? Şu cümleleri dinleyin:
-          Tez canlı çocuk
-          Çalışkan kız
-          Budalanın teki..
-          Yerinde duramayan bir tip…. vs
Bu cümleler ve/veya benzerlerini her gün çevrenizde duyuyorsunuz değil mi?

Peki, sizin için ne söylüyorlar? Haydi; sizin için söylenenleri kendinize sesli bir şekilde tekrar edin. Ne zamandan beri bu kelimeleri duyuyorsunuz? ve sizin için doğru olduğunu düşünüyor musunuz?

…………………………..

Yeni bir elbiseye ihtiyacınızın olduğunu düşünün. Öncelikle bir mağazaya gidersiniz değil mi? Şimdi de, gözünüzün önüne burada yaptıklarınızı getirin.
  1. Öncelikle etrafa söyle genel bir bakış atarsınız
  2. Daha sonra gözünüze kestirdiğiniz bir elbiseyi daha yakından incelemek üzere elinize alır, ona dokunursunuz
  3. Dokunduğunuzda hissettiklerinizle, gözünüzle yakından bakışınız sizi tatmin ettiyse, bir sonraki aşama olan üzerinizde denemeye geçersiniz (hatta belki deneme kabinine girmeden zihninizde onu giymiş, kendinize aynadan bakıyorsunuzdur bile…)
  4. Öncelikle bu elbisenin üzerinize oturup oturmadığına bakarsınız, şayet oturmazsa, doğru bedeni alıp onu denersiniz.
  5. Doğru bedeni bulduktan sonra bu elbisenin sizin varlığınız ile oluşturduğu bütüne bakıp, bunu değerlendirirsiniz. Ve sizin beğenme ya da beğenmeme durumunuz ortaya çıkar.
  6. Beğendiğiniz elbiseyi almadan önce bunun fiyatına bakarak sizin bütçenizdeki yerini görmeye çalışırsınız.(Bu aşama yukarıda anlatılan diğer aşamalarında önüne geçebilir).
…………………………..

Farkında mısınız? Bir elbiseyi bile almak için bile 6 adım atıyorken; neden size yapıştırılan etiketlerde yukarıdaki gibi bir sürece girmeden, kabul ediyorsunuz?

Bir de size yakıştırılan bu etiketler üzerine farklı bir şekilde düşünelim. Bunlar olumlu etiketler mi? olumsuz etiketler mi? Aman dikkat! Bugün her toplumda affınıza sığınarak söylerim ki; “Başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olan insanlar” bulunmaktadır (*). İnsan beyni öyle bir mekanizmadır ki; o kendi içinde her durumda kötü durumu hatırlama ya da kötü fotoğrafları öne çıkarma eğilimindedir. Sıkıntılı ve zor bir zamanınızda, aklınıza ilk neler gelir? Geçmişte yaşadığınız benzer düşünceler tecrübeleriniz değil mi. Bu aslında beyninizin duygusal tarafından size yapılan bir çağrıdır. Peki; bu tecrübelerde neyi hatırladınız? Doğrularınızı mı? Yanlışlarınızı mı?

Girişte söylediğimiz bu etiketler sürekli olarak size karşı tekrarlandığında, beyninizde yer eder ve sizler için sınırlayıcı inançlar oluşur.

Siz hiç bu etiketlerden kurtulmayı düşündünüz mü? Bunun için bir çaba harcadınız mı? Ya da harcayacak mısınız?

İlerleyen günlerde sizlere sınırlayıcı inançlardan bahsedeceğim.

İyi aksamlar

KB

(*)“Başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olan insanlar”: Bu cümlenin yerine bir arkadaşım sürekli söylediği; “İyi gün dostu azdır” cümlesini de kendi dağarcığınızda bulundurmanızı öneririm.


Etiketler: , , ,